Risale-i Nur, Ehl-i Beyt-i Risâletin dairesidir
Tahsin Bey: “Yedinci Şuâ’nın sonunda, ‘bu günlerde manevî bir muhaverede…’ diye başlayan bir cümle var. Bu cümleyi açar mısınız? Nasıl bir muhaveredir?”
DevamıTahsin Bey: “Yedinci Şuâ’nın sonunda, ‘bu günlerde manevî bir muhaverede…’ diye başlayan bir cümle var. Bu cümleyi açar mısınız? Nasıl bir muhaveredir?”
DevamıKocaeli/Kandıra’dan Tahsin Yılmaz: “Yedinci Şuâ’nın sonunda, ‘bu günlerde manevî bir muhaverede…’ diye başlayan bir cümle var. Bu cümleyi açar mısınız? Nasıl bir muhaveredir?” Bolu’dan Hayrettin Huyut: “Üstad Hazretleri gördüğü bir sadık rüyada Ararat Dağı infilak ediyor. Bu esnada mühim bir zat kendisine ‘İ’caz-ı Kur’ân’ı beyan et!’ diyor. Bu mühim zat
DevamıHT rumuzuyla soran okuyucumuz: “Dördüncü Şuâ’da Birinci Mertebe-i Hasbiye’de: ‘..ki hayatımı ve bekamı maalmemnuniye onların (bütün dostlarımın) saadetleri için feda ediyorum’ deniyor. Bekayı feda etmeyi açıklar mısınız?” Birinci Mertebe-i Hasbiye-i Nuriye beka aşkını işliyor. Beka aşkının nefsin gafletiyle kişinin kendi bekasına dönük yaşandığı zannedilse de, beka aşkı kişinin kendi bekasına
DevamıAnkara’dan Mustafa Doğan: “Şuâlar, s. 110’da ‘Hem İslâmiyet’i bana ihsan etti….’ paragrafını açar mısınız?” Söz konusu yerde ilgili paragraf şöyledir: “Hem insaniyeti verdi. O insaniyetle o nimet-i vücud mânevî ve maddî âlemlerde inkişaf ederek insana mahsus duygularla o geniş sofralardan istifade yolunu açtı. Hem İslâmiyet’i bana ihsan etti. O İslâmiyet’le
DevamıUğur Bey: “Şuâların 649. sayfasında hamd açısından insanın altı cihetinden bahsedilmektedir. Bizler hangi şeylere karşılık Elhamdülillah demeliyiz ki, hem ruhumuz tatmin olsun, hem Rabbimizin hoşnutluğunu kazanalım?” İnsanın altı yönü vardır: Bunlar: Sağ, sol, ön, arka, alt ve üsttür. Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri, bu yönlerden her birisinin insanın önemli bir
DevamıKevser Hanım: “Dördüncü Şuâ’da geçen ‘İman Şuuru’ hakkında bilgi verebilir misiniz? İmanda ne gibi dereceler vardır?” “Şuur” Arapça “şeare” kökünden gelmiş bir bilinç ifadesidir. Görüş, biliş, seziş, ince duyuş, derin kavrayış, anlayış, feraset, basiret mânâlarına gelmektedir. “Şa’r”, “Eş’âr”, “Şeair”, “Şiir”, “Şair”, “Şuur” aynı kökten gelen farklı türevlerdir. “İlk bakışta bilince
DevamıFahri Bey: “Şuâlarda Hazret- i Üstad ‘Üç yüz milyar Müslüman’dan bahsediyor. Bu rakamın hikmeti nedir?” Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, üç yüz milyar Müslüman’dan, Denizli hapishanesinde tecrid-i mutlakta ve haps-i münferitte iken Mahkeme heyetine verdiği müdafaasının son parçasında bahsediyor. İkinci gün “berat” getiren müdafaanameden bir kısmını buraya alalım: “Efendiler! Reis Bey! Dikkat
Devamı