“Nefy-i nefiy ispattır” ne demektir?

İzmir’den Zübeyir Akyıl: “17. Söz’de geçen ‘Nefy-i nefiy ispattır.’ cümlesini açar mısınız?” İçimizde; “ene” veya “benlik” dediğimiz, kendi haline bıraktığımızda hakîkati perdeleyen ve hakkı gölgeleyen bir korkunç duvar ve bir müthiş canavar vardır. Allah’tan bize gelen her ne nîmet varsa ters yüz edip kendisine alan ve kendisini kaynak gösteren, binde

Devamı

Güneşteki Esmaların tecellisi

 Malatya’dan Mehmet bey: “8. Mektup’ta güneşte sekiz ismin tecellî ettiği yazılıyor. Bu isimlerden altısı Otuzuncu Lem’a’da, biri İkinci Şuâ’da zikredilmiş. Sekizincisi hangisidir?” Sekizinci Mektup’ta, Rahmân ve Rahîm isimlerinin bütün kâinâtı kucaklayan, her canın ve her canlının bütün ebedî ihtiyâcını karşılayan ve tatmin eden ve herkesi hadsiz düşmanlarından emîn kılan kuvvetli

Devamı

Allah´a yönelirken kalp tam teslim olmalı

“Mesnevî-i Nûriye’de mârifetullahın şâhitlerinin ve burhanlarının beyan edildiği Zühre’nin Onuncu Nota’sını îzah eder misiniz?” Cenâb-ı Hakk’ın mevcûdiyeti, mâhiyeti ve varlığı hiç şüphesiz kâinât veya kâinâtta var olan hiçbir şeyin cinsinden ve mâhiyetinden değildir. O’nun Mukaddes Zâtı tektir, benzersizdir, yegânedir. İsimleri ve sıfatları dâimâ kemâl haldedir; her türlü noksanlık, eksiklik ve

Devamı

Cenâb-ı Hakkın bizim ibadetimize ihtiyacı var mı?

Eskişehir’den okuyucumuz: “23. Lem’a’nın hâtime kısmındaki soru ve cevabı açıklar mısınız? Orada ‘Evet, Cenâb-ı Hak senin ibâdetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil’ deniyor. Burada ‘belki’ denmesinin hikmeti nedir?” Kur’ân ısrarla bizi Rabb’imize karşı ibâdete çağırıyor. Bu çağrının temeline de bizim Rabb’imiz tarafından yaratıldığımız gerçeğini koyuyor. Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Ey

Devamı

Allah´a kul olan, kâinat üstünde bir mevki kazanır

“23. Söz’ü birisine özetle anlatırken hangi noktalara dikkat etmeliyim? Yirmi Üçüncü Söz nelerden bahseder? Topluca bilgilendirebilir misiniz?” Yirmi Üçüncü Söz, insanın imansız yapamayacağını, yaşayamayacağını, imanın insan için yalnız manevî güç değil, aynı zamanda maddî güç ve kudret de demek olduğunu nurdan noktalar ve nükteler içinde harika bir şekilde izah eder.

Devamı

Ene ile Âlem-i Vücub arasındaki ilişkiler

Marmaris’ten Cemil Arıkan: “30. Söz’de baştan ikinci paragrafın sonunda, ‘O ene, mahiyetinin bilinmesiyle o garip muamma, o acîb tılsım olan ene açılır ve kâinât tılsımını ve âlem-i vücubun künûzunu dahî açar.’ Cümlesinde geçen âlem-i vücub kelimesinden kastedilen nedir?” Otuzuncu Söz’ün Birinci Maksad’ı, “Biz emâneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik.

Devamı

Tefekkür nasıl dipsiz deniz olur?

İstanbul’dan okuyucumuz: “Mesnevî-i Nûriye’deki şu cümleleri izah eder misiniz: 1- ‘Sen bazı vecihlerden fenaya gittiğin zaman Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malumunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfidir’ (206) 2- ‘Hem de, afakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur; içine dalma boğulursun.’ (125) 1- “Sen bazı vecihlerden fenâya gittiğin zaman

Devamı