Allah Vehhâb´dır

İzmir’den okuyucumuz: “Mektûbât’ta geçen ‘Vermek istemeseydi, istemek vermezdi’ sözünü açıklar mısınız?” Cenâb-ı Allah, Vehhab’tır. Yani kullarına cömertçe veren, mahlûkâtının her ihtiyâcını umulmadık yerlerden bedelsiz ihsan eden, her isteyene karşılıksız, bol, bereketle ve cömertçe ikrâm edendir. Cenâb-ı Hak hastaya şifâ, dertliye devâ verir, musîbete düşene âfiyet hîbe eder, dalâlette olana hidâyet

Devamı

Allah´ın fazlına tâlip olurken

Hasan Bey: “Küçük Sözler’de sağ yolun yolcularından onda dokuzunun îmanlı gideceği beyan ediliyor. Onda birinin açıkta bırakılmasının hikmeti ne olabilir?” Üçüncü Söz’de geçen temsilde, Bedîüzzaman Hazretleri sağ yolda hiç zarar olmamakla berâber, onda dokuz kâr ve rahat olduğunu; sol yolda ise hiç menfaat olmamakla berâber onda dokuz zarar bulunduğunu beyan

Devamı

Kâinatı kuşatan kanunlar

Mustafa Bey: “Otuzuncu Sözün İkinci Maksad Üçüncü Noktada geçen ‘Yedi Kânûnu’ açar mısınız?” Kur’ân-ı Kerîm’in rehberliğinde kâinâtın gizli sırlarını açan, okuyan ve kâinât kitabını nasıl okuyabileceğimizi eserleriyle bize de gösteren Bedîüzzaman Hazretleri, Otuzuncu Söz’de, maddenin en küçük yapı taşı olan atomların başıboş olmadıklarını yedi kânûnla nazarımıza sunar. Bu kanunları şöyle

Devamı

Yirmi Altıncı Pencere

Abdullah Bey: “Hazret-i Üstad, Otuz Üçüncü Sözün Yirmi Altıncı Penceresinde Allah’ın Sermediyetini ırmaktaki kabarcıklar ile ispat eder. Bu konuyu açıklar mısınız?” Yeryüzünün soğuk ve katı yüreğini ısıtan ve sevimli kılan unsurlardan biri güneşse, biri de sudur. Kıvrım kıvrım akan çaylar ve ırmaklar içimizi bir serçe kuşu kalbi heyecanıyla doldurur zaman

Devamı

Cüz-î ihtiyarîdeki meyelan

Kocaeli’nden bayan okuyucumuz: “26. Söz’de cüz-i ihtiyarinin üssü’l-esâsı olan meyelanın veya meyelandaki tasarrufun emr-i itibari olduğu ve vücud-u haricisi olmadığı için kula verildiği, aksi takdirde kula verilemeyeceği ifade ediliyor. Bu ne demektir? Peki, vicdan, kalp, ruh, sır ve sair duyguların vücud-u haricisi var mıdır?” Bedîüzzaman Hazretleri Kader Risâlesinde, kader ile

Devamı

İnanmak ve dosdoğru olmak

Ali Bey: “Îmân ile hayatımız nasıl bütünlük kazanacak? Amele yansımayan bir iman kurtuluş vesikası olabilir mi? Risâle-i Nûr okuyanın imansız kabre girmeyeceği müjdesini açıklar mısınız? Ne demektir? Bir an-ı seyyâle iman ve intisap ne demektir?” Süfyan İbnu Abdullah es-Sakafî (ra) anlatıyor: “Dedim ki: Ey Allah’ın Resûlü, bana İslâm hakkında öyle

Devamı

Kalp ve akıl

Mehmet Bey: “Îmân için dilimizle ikrar, kalbimizle tasdik diyoruz. Neden akıl ile tasdik değil? Kalbimizin tasdik ettiğini akıl niye tasdik etmiyor? Risâle-i Nûr’da bir çok yerde Hazret-i Üstad ‘kalbe geldi’ der. Hak ve hakîkat neden akla değil de, kalbe gelir? Oysa Kur’ân bir çok âyetinde ‘Akıl erdirmez misiniz?’ diye sorar.

Devamı