Hakkın hatırı âlîdir

Mersin’den Yaşar Kılınç: “Hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra feda edilmez” sözünü açıklar mısınız? Bu ne demektir? Uygulaması nasıldır?” Hak, Cenâb-ı Allah’ın esmâsındandır. Allah Teâlâ’nın zatı hak, varlığı hak, birliği hak, isimleri ve sıfatları hak, vahyi, kelâmı, kitabı halis hak ve hakikattir. Cenâb-ı Hak hakkı emreder, hakkı ister, haktan razı olur,

Devamı

Vahidiyet ve ehadiyet

Haydar Bey: “Vahidiyet ve Ehadiyet kavramlarını, aralarındaki farkı ve ilişkiyi açıklar mısınız? “Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, hadsiz kesret-i mahlûkatta tezahür eden vâhidiyet içinde ukulü boğmamak için, daima o vâhidiyet içinde ehadiyet cilvesini gösteriyor” cümlesini bu açıklamalar ışığında izah edebilir misiniz?” Vahidiyet, Allah’ın bir olması, tek olması, biricik olması, yegâne olması, bütün kâinât

Devamı

Hayatın ebedî câzibesi

Tûbâ Hanım: “Hakikat Çekirdeklerinden 106. maddeyi açıklar mısınız?” Risâle-i Nûr’un ekser yerinde hayatla vahdet birlikte ele alınır. Hattâ vahdetin, yani Kâinât Hâlık’ının birliğinin en açık delillerinden birisi olarak hep hayat nazara verilir. Üstad Bedîüzzaman, hayatı bazen kâinâtla, bazen risâletle, bazen Kur’ân vahyi ile ve bazen de tevhidle öylesine iç içe

Devamı

Zülfikâr üzerine

Eskişehir’den Süleyman Akın: “Bediüzzaman’ın risâlelerinden Zülfikâr’ı tanıtır mısınız? Neden Zülfikâr denmiştir? Nelerden bahseder?” Zülfikâr, Arapça’da “zû” edatı ile “fakara” fiilinden türemiş bir isim olan “fikar”ın birleşmesinden meydana gelmiş bir kelimedir. “Fakara” deldi, kesti, kazdı, kırdı demektir. Zülfikâr delen, kesen, kıran, delici, biçip geçen mânâlarına gelir. İslâm tarihinde ise Zülfikâr Peygamber

Devamı

Beyanat ve Tenvirler

Nahit Bey: Beyanat ve Tenvirler’de (s. 82) geçen şu ifadeleri çok kısa açarsanız memnun olurum: “Hareketi kendinedir, tebeî haricedir. Lâzım-ı mezheb mezheb olmadığından, belki muahez değil. Bahusus iki cihetle kuvveti, hariç cereyanın müsbet ve zaafına inzimam etse, harici kendine alet-i layeş’ur edebilir.” Bu ifadelerin öncesinde Üstad Bedîüzzaman Hazretleri siyâseti tahlil

Devamı

Öldükten sonra dirilişin keyfiyeti

İzmir’den okuyucumuz: “Öldükten sonra diriliş nasıl olacaktır? Risâle-i Nur bu konuyu nasıl açıklıyor?” Kur’ân’ın açıkça ve önemle bildirdiği gelecek haberlerinden birisi, öldükten sonraki diriliş gerçeğidir. İkinci sur üflendikten sonra diriliş gerçekleşecek ve bütün insanlar için diriliş zamansız bir anda meydana gelecektir. Kur’ân bildiriyor ki: “Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden

Devamı

Risâle-i Nur´u daha iyi anlamak için

Mehmet Tabak: “Risâle-i Nur’u daha iyi anlamak için hangi şartlarda okumak gereklidir. Okuduklarımızı tatbik etmek için neler yapmalıyız? Risâleyi okuyorum, anlıyorum. Fakat anlama hususunda daha iyi verim almam için neler tavsiye edersiniz?” Risâle-i Nur, gaybî hakikatlere tahkikî olarak iman etmenin çağdaş sesidir. Kalbin, iman esaslarına şahitliğinin ifadesidir. Ruha imanî meselelerde

Devamı