Akli melekelerini kaybeden insanın mesuliyeti

Yücel Bey: “Ömrünün büyük kısmında aklî melekeleri yerinde olan bir insan, sonrasında aklî melekelerini kaybettiği zaman, hayatının öncesinde işlediği suç ve sevaplarından mesul olup olmadığı hususu beni düşündürüyor. Bu konuyu açıklar mısınız?”   EMR-İ MÂ-LÂ-YUTAK YOKTUR İslâmiyet’te güç yetirilmeyen teklif yoktur. Mükellef olmak için akıllı olmak şarttır. Akıl yoksa teklif

Devamı

Duâda sınır yoktur

Balıkesir’den okuyucumuz: “Ben bazen lâtife olarak ‘Allah seni bildiği gibi yapsın’ diyorum. Bu bedduâ mıdır?”   Sözlerimizi ne kadar bulmacalıktan çıkarabilirsek o ölçüde çevremizle iletişim kurmamız kolaylaşır, o ölçüde anlaşılır insan oluruz. Nitekim bu veya buna benzer nereye çeksen giden bulmaca sözler bize de söylense, biz de “acaba bana bedduâ

Devamı

Duâda lafız değil kalbimizden geçen önemlidir

Elif Hanım: “Bir annenin evlâdına “Seni Allah’ın birliğine emanet ediyorum” sözünde bir yanlışlık ve şirk tehlikesi var mıdır?”   Duâda ağzımızın dili değil; yüreğimizin dili önemlidir. Lâfız değil, kalbimizden geçendir önemli olan. Annenin ve babanın evlâdına veya kişinin arkadaşına “Seni Allah’ın birliğine emanet ediyorum” demesinde bir yanlışlık veya şirk tehlikesi

Devamı

İman, artan ve eksilen bir değerdir

Kütahya’dan Esma Tayran: “Üniversitede hocamla tartıştım. İmanın artıp azalmasını savunmak küfre götürür diyor. Ben Risalelerden anlatmaya çalıştım, ama ikna olmuş gözükmüyor. Bu konuda ne söylenebilir?”   ALLAH’I ANMAK İMANI ARTTIRIR İman, artan ve eksilen bir değerdir. İmanın artması tahkiki imanın çeşitli mertebelerine yükselmesi; eksilmesi de sıfır noktasına kadar zafiyete uğraması

Devamı