Kâfirler Âhirette Rablerini bilirler mi?

İstanbul’dan okuyucumuz: “Kâfirler âhirette ‘Rabb’in’ diyorlar. Acaba Rabb’i tanımadıklarından mı, yoksa Allah onların ‘Rabb’im’ demesini istemediği için mi?”   İnkâr veya imanla imtihan olduğumuz yer dünyadır. Âhiret ise yakin, yani kesin bilgi yeridir. Orada inkâr etmek ne mümkün? “Sur üflendiği zaman kabirlerinden Rab’lerine doğru koşarak çıkarlar. ‘Vah hâlimize! Yattığımız yerden

Devamı

İsm-i Azam üzerine

Abdullah Bey: “İsm-i Azam nedir? Cenâb-ı Hakk’ın İsm-i Azam’ı hakkında bilgi verir misiniz? Tek midir? Tek ise hangisidir? Veya birden fazla olup, herkes için farklı mıdır? Yoksa kesin olarak bilinemez mi?”   İsm-ı Azam, en büyük isim demektir. Allah’ın isimlerinden birisi, ya Kendi Zât-ı Akdes’ini ifâde cihetiyle, ya tecellîsinin şümûlü

Devamı

Acbüzzeneb üzerine

Salih Sütçüoğlu: “Acbüzzeneb nedir?”   Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “İki sur arasında kırk yıllık zaman vardır! Sonra Allah semadan su indirecek ve insanlar yerden sebze gibi capcanlı dirilecekler. İnsanda bir öz hariç hepsi çürümüştür. Bu çürümeyen öz, acbüzzenebdir. Kıyamet günü yeniden yaratılış bundan meydana gelecektir.”1 Bir diğer hadislerinde Peygamber

Devamı

Müfritane irtibat üzerine

Mine Hanım: “Müfritane irtibat nedir? Ne kazandırır? Ölçüsü ne olmalıdır?”   Müfritane irtibat, iman ve hizmet ehlinin birbirleri arasında sırf Allah için kurmaları gereken, ön görülen, teşvik edilen bağdır ve köprüdür. İman ehline uzatılan eldir, hizmet ehline verilen selâmdır, sorulan hal ve hatırdır. Allah için kalpten kalbe akan sevgi selidir.

Devamı

Bölünme kabul etmeyen Âmentü cümlesi

Burdur’dan okuyucumuz: “Amentü duâsı Kur’ân-ı Kerim’de var mıdır? Bütün şartlarını açıklar mısınız?” İmanın bölünmeyen altı esasının ve şehadet kelimesinin beyanını ihtivâ eden Âmentü cümlesi, hiç şüphesiz Kur’ân’dan ve hadislerden alınmıştır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği Kitab’a inanmakta sebat gösterin.

Devamı

Kur´ân kâinatı okuyor

Zeynep Hanım: “Yasin Sûresinin 40. âyetinde güneşin aya erişemeyeceği, gecenin de gündüzü geçemeyeceği, her birisinin bir yörünge üzerinde yürüdükleri beyan edilir. Başka âyetlerde de gece ile gündüzün birbirini takip ettikleri belirtilir. Bu âyetlerle kutuplardaki altı ay gece ve altı ay gündüz olma durumunu nasıl izah edebiliriz?” Kur’ân varlıklardan kendi değerleri

Devamı