Su içmekte sünnet

Emine Hanım: “Sünnet olan su içme tarzı nasıldır? Geçenlerde bir hoca ayakta içilen suyu hemen çıkarın, ondan hayır gelmez dedi. Doğru mudur?” Yediğimiz ve içtiğimiz şeylerde dikkat edeceğimiz en mühim nokta, helâl olmasıdır. Yediğimiz ve içtiğimiz şeyler helâl olmak kaydıyla sünnette olan hususları uyguladığımızda ise sünnet sevabı kazanırız. Fakat sünneti

Devamı

Bid´at ve sünnet üzerine

Abdurrahim Bey: “Bid’at nedir? Bid’atın makbul olanı ve olmayanı var mıdır? İbâdet maksadı ile yapılan, fakat Hazret-i Peygamber’in (asm) yapmadığı amelleri-ibâdetleri Allah kabul etmez mi?”   İslâmiyet son dindir. Kurucusu Cenâb-ı Allah’tır. Tebliğcisi Hazret-i Muhammed’dir (asm). Farz, vacip, sünnet ve müstehap bütün esasları vahiy ürünüdür, Hazret-i Peygamber Efendimizin (asm) nübüvvet

Devamı

Fitne ve ölüm

Eyüp Bey: “Fitne nedir? Bakara Sûresi 191. âyetinde ‘Fitne katilden şiddetlidir’ cümlesi sadece kâfirler için mi geçerlidir, yoksa bizler için de geçerli midir?” Fitne, Kur’ân’da imtihan, deneme, şaşırtma, şaşırtıcı, günaha sebep olan, kargaşa veren, anarşi ve terör, karışıklık, bozgunculuk, harbe sebep olan, eziyet, kötülük, azap, ezâ, cefâ, belâ ve musîbet

Devamı

Âdeti adap yapan sır

Eyüp Bey: “Âdâb-ı muâşeret nedir? Ne değildir?”   Sıradan davranışlarımız, sünnet-i seniyyeye uygun yaptığımız takdirde âdaptan, yani âdâb-ı muâşeretten; rastgele yaptığımız takdirde ise âdettendirler. Her âdap, bize sevap kazandıran bir sevap makinesi hükmündedir. Çünkü sünnet-i seniyyedendir. Âdetlerimiz ise, en mantıklı biçimde de olsa, âdet kaldıkça, sünnet-i seniyye nurundan ve feyzinden

Devamı

Mahremlik sınırları ve ölçüler

Bekir Bey: “Mahremlik ve nâmahremlik ne demektir? Bir kişinin mahremleri ve nâmahremleri kimlerdir? Nâmahremlerimize karşı tutumumuz nasıl olmalı?”   Mahremlik, “evlenme haramlığı” demektir. Yüce dinimize göre, kardeşlik, nesep bağı, süt hısımlığı ve eşten doğan hısımlık bağı itibariyle bizimle evlenme haramlığı bulunan, yani söz konusu bağlardan dolayı bize nikâh düşmeyen kadınlar

Devamı

Mirasta adalet mahşere kalmamalı

M.Ş. Rumuzlu bayan okuyucumuz: “Babam öldükten sonra ağabeyim, ben size baktım, büyüttüm, kahrınızı çektim, dedi. Bana mirastan pay vermedi. Eşim de aynı dertten muztarip. Eşimin dört erkek, dört kız kardeşi var, mirastan pay almadı. Bu haksızlık nasıl önlenir?” Kur’ân’a göre, “Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır.”1 Bizimkisi ise, yalnızca “emanetçilikten” ibaret.

Devamı

Hacca gitmek

İstanbul-Beykoz’dan Yusuf Güz: “‘Kim kendisini Beytullah’a ulaştıracak kadar azık ve bineğe, yol vasıtasına sahip olduğu halde haccetmemişse onun Yahudi veya Hıristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur’ hadisini nasıl anlamalıyız. Haccın farz olduğunu bildiği halde imkânı olup da gitmeyen kişi küfür üzere mi ölür?”   Hac kendisine farz olduğu halde, yani

Devamı