“Ben felsefe bataklığında bir çâresizim. Numaranızı, gazeteleri araştırırken buldum. Lütfen yardım edin. Çok hızlı bir fikir erozyonu yaşıyorum.”
Vahye, yani Kur’ân’a sorgusuz, suâlsiz, tam teslim olmaktan başka hiçbir çâremiz olmadığını böyle aklî yoğunluk, buhran ve kilitlenme dönemlerinde daha iyi kavrarız. Çünkü dünyada şaşırmayan, yanlışa götürmeyen, düpedüz doğru olan ve düpedüz doğruluğa çağıran en büyük hakikat vahiydir, Kur’ân’dır.
Yaşadığınız fikir erozyonu sizin düşündüğünüzü, araştırdığınızı, hakikati bulma gayreti içine girdiğinizi ve her şeyi aklınızda bir senteze doğru götürme çabasında bulunduğunuzu gösterir. Hayra alâmettir. Kur’ân’ı ve Kur’ân’ın asrımızdaki tercümânı olan Risâle-i Nûr’u göz ardı etmezseniz,—Allah’ın izniyle—bu erozyondan hayırla çıkmanız mümkün olur. Allah yardımcınız olsun.
Benzer konuda makaleler:
- Felsefenin insanlığa faydası
- İslâm ile barışık olan felsefe hangisidir?
- İslâm ile barışık olan felsefe hangisidir?
- Empati kurmak ve kavramak
- Akıl ve kalbî hastalıklar
- Aklî ve kalbî hastalıklar
- Akıl, kalp ve felsefe
- Felsefe üzerine
- Muhakemat’ta mecaz ve hakikat
- Düşünmek günah değildir
- Rüyada kendini başı açık ve saçı uzun görmek
- Allah’ın Kur’ân’da yemin etmesi ve lânet okuması ne anlama geliyor?
- Hadisler, Kudsî Hadisler ve âyetler
- Müstehcenlik ölçüsü
- Hadîs ve vahiy